Sunday, July 4, 2010

Tasarruf Günleri

Merhaba, bugün size paranızı nasıl cebinizde tutabileceğinizi anlatacağım. Tasarruf önemli şey.
Bunu yazma nedenim şu; bugün İstinye Park'a çalışmak için gittim. Meğer orada çalışma yokmuş ama konumuz bu değil; sonuç olarak yaklaşık 1 saatimi İstinye Park'ın gerizekalı havasında geçirdim. İnsanların sahip olmak için para dökmek zorunda olduğu şeylere beyinsiz gibi baktıklarını fark ettikten sonra, tüketim çılgınlığına nasıl direnebileceğimiz hakkında bir yazı yazma gereği duydum.

Öncelikle İstinye Park'a gitmeyin. DİA çok güzel.

İstinye Park'taki bir dükkanda karşılaştığım şey şu; basit bir TÖRPÜ'nün bile binlerce çeşiti var. Yok camıymış yok bilmem nesiymiş... Bunlarla -ve makinür tarzı şeylerle- ilginiz olmaması için tırnaklarınızı yiyin.

Stres atmak için alışveriş merkezlerine akın etmeyin. Parka gidip çay için, çayı da termosta götürmek bir sonraki seviye olabilir.

Makyaj malzemelerinin zararları hakkında bir sürü yazı okuyun. Örneğin rujun içerdiği saçmalıkları okuduğumdan beri rujum bitti-rujum silindi gibi salak dertlerim yok.O da yetmezse o her gün kullandığınız ve fakat sizin suratınızda meymenet olmadığı sürece hiçbir boka yaramayan kozmetik ürünleriniz için kaç tane hayvan denek olarak kullanılırken acı çekerek can veriyor, bunu araştırın. Eğer çok kalas biriyseniz ama yine de bu tasarruf işi size hitap etmekteyse, bu sefer de makyaj malzemesi almak yerine tester dediğimiz şeylerden yararlanmayı deneyin. Ama sizden önce sivilceli pis bir insan onları kullanmışsa, sorumluluk benim üstüme kalmasın.

Örneğin bir işiniz çıktı ve alışveriş merkezlerinden tekine -nedense- gitmek zorunda kaldınız. Vitrinlere bakarken gördüğünüz her şeyin sizin olması gerektiğini düşünmekten vazgeçin. Onlar orada duruyor. İşte.

Marka giyinmek istiyorsanız, Marmara Butik'e gidin. Hem marka giyinin hem de 1tl'ye sahip olun bu markalara.

Evlenin.

GDO'lu ürünlere akın edin, öyle ekolojik pazarlarmış falan, bunlarla uğraşmayın. SİZ FAKİRSİNİZ.

Dışarıda 15 tl'ye makarna yemeyin, çünkü amacınızı biliyoruz; sadece çukur tabakta yemek istiyorsunuz o dandirik gıda maddesini. 1 tl'ye alın, kendiniz evde yapın. Pazardan aldığınız çukur tabakta tadını çıkarın.

Tansaş vb kazıkçı marketlerde kilosu 9 tl olan kirazın üstüne tükürüp, cuma pazarının kurulmasını bekleyin.

Pazar kurulduğu gün biraz sabırlı olup, akşam 6-7 gibi hazırlanın ve pazara koşun. 3 tl'lik karnıbaharı 1 tl'ye alın.

Otobüse orta veya arka kapıdan binin, para vermeyin.

En kolayı da, terk ettiğiniz odaların ışıklarını kapatın. Kullanmadığınız suyu açmayın. Gibi.

Bu uyarılarımı dikkate alırsanız sizin de ordan buraya gitmez, gezip dolaşmak, biraz sulu bira içmek için paranız olabilir. Ama günün birinde sahip olduğunuz tüm paranın IETT ve DIA'ya gittiğini fark edince bana ve kaderinize kızabilirsiniz. Hayatınızda paranın satın alabileceği başka hiçbir şey olmayacak çünkü. Neyse o zaman da destekçimiz olursunuz bari.

No comments:

Post a Comment