Friday, September 2, 2011

2011 Tatil Rehberi (Dudullu)

Merhaba. Biliyorsunuz yaz geldi, ben de bu yaz müthiş bir ortadoğu kenti olan Dudullu'nun güzelliklerini görmek için sırtımda backpackimle yola koyuldum. Bildiğimiz ya da bilmediğimiz gibi Dudullu 2 bölgeden oluşuyor: Aşağı ve Yukarı Dudullu. Güvenlik sebebiyle Yukarı Dudullu'yu tercih etmenizi öneriyorum.

Öncelikle İETT'nin Dudullu'ya her gün seferi olduğunu belirtmek isterim. Kadıköy'den kalkan körüklü otobüsler aracılığıyla Dudullu'ya gidebilirsiniz. İmkanınız varsa önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririm, zira otobüslerde ayakta bile yer bulamıyorsunuz. Yolculuk yaklaşık 3 saat sürecektir. Dudulluluların çocuk sevgisi daha yolculuk sırasında anlaşılıyor, her kadının kucağında en az 4 çocuk olduğunu gözlemleyeceksiniz. Bütün bu çocukları aynı koltuğa oturtarak adeta bir sivil itaatsizlik örneği sergiliyorlar.

  • Dudullu'nun dokusu bizim Fikirtepe'ye çok benziyor aslında. Yabancılara karşı biraz kapalılar, size tip tip bakacaklardır. Bu durumu en aza indirgemek için, kapalı ve renksiz kıyafetler tercih etmelisiniz.

    Yukarı Dudullu'ya vardığınızda kalacak bir yer bulmanız gerekiyor. Konforunuza düşkünseniz Betül Acar'ın evinde konaklayabilirsiniz. Alt kattaki anneanne servisiyle size daima en leziz yemekleri sunacaklardır. Evin ayrıca büyük bir kütüphanesi ve sınırsız internet hizmeti de bulunuyor. Modeminizi getirmeniz karşılığında. Sizin için hazırlanmış dolapta çeşitli içkiler de var, yok değil (aman kimseye söylemeyin).

    Yerleştikten sonra biraz etrafı gezebilirsiniz. Dudullu sokaklarında yürürken buradaki insanların hayvan sevgisine şahit olacaksınız. Her çatıda en az 2 köpek bağlı, bir de balkonlarda yer yer kartal hayvanının heykeli görülüyor.

    İMES sanayi sitesi de Dudullu'da bulunuyor. İç içe geçmiş cami ve fabrika motiflerini barındıran İMES sanayi sitesi logosu karşısında büyüleneceksiniz. Sanıyorum ki burada rönesans ve sanayi devrimine gönderme yapılmış.

    Ve yorucu bir günün ardından eve dönme vakti geldi. Tekrar 20D'ye bineceğim için içimde bir heyecan... Çocuklar ağladıkça anneleri onları dövüyor, anneler dövdükçe çocuklar ağlıyor. İşte böyle bir curcuna içinde Fikirtepe'ye dönüyoruz. Sanki hiç gitmemişiz gibi...

    Ha, soranlara Dudullu demekten çekinenler için ipucu: Ümraniye'deydim diyebilirsiniz, kötünün iyisi sayılır.