Friday, January 21, 2011

Les Duplexiennes

Merhabalar, artık daire 5 olarak değil, les duplexiennes olarak karşınızdayız. Bir haftadan fazladır yeni evimizde olmamıza rağmen henüz yazabiliyorum sizlere.
Öncelikle taşınmamıza yardım eden, çamaşır makinemizi sırtlarında taşıyan, üçlü koltuğumuzu sokakta bırakma fikrine karşı çıkıp, isyanın gücüyle kendisini sırtlayıp 3 kat yukarıya taşıyan, daire 5'teki rutubet tabakasına anahtarıyla 'MUTLUSEL' ismini kazıyan arkadaşlarımıza yardımları için çok teşekkür ederiz.
Sürekli yeni evimizi övüp duruyoruz, duvarlarımızı öpün diyoruz. Farkındayız, çok gıcık olmaya başladınız. O zaman size bu bebeğin kötü yanlarından bahsedeyim birazcık da. Öncelikle evde kim var kim yok anlayamıyoruz (hay allah), merdivenden yukarı veya aşağı bağırdığımızda sesimizi duyuramadığımızdan, ses tellerimiz koptu kopacak. Terasımız çok soğuk olabiliyor. Gömme dolap açılıp kapandığında, yan odadaki Mutlusel'in uykuları bölünüyor. Hangi ışık açık, hangisi kapalı, kontrol etmek çok zor. Eğer anahtarımız veya telefonumuz kaybolduysa, 3 gün arasak bulamıyoruz.
Ama yeni evimiz çok güzel, bekleriz.

Tuesday, January 11, 2011

Kiss my walls!

Selamlar, bugün hem üzücü hem de mutlandırıcı bir haberle karşınızdayız. Daire 5'te yaşamak imkansız hale geldiğinden, taşınmak zorunda kalıyoruz. Yani artık blogumuzun ismi daire 5 olmayacak. Neyse, bunu sonra düşünürüz.
Bir dahaki karşılaşmamızda bize iyi bakın, hayatınızda kaç kez dubleksi olan insanlarla konuşuyorsunuz ki?! Kapalı terasımızı hobi odası olarak kullanmaya başlayacağız, bunun için bir an önce hobi edinmek zorundayız. Bahsettiğim gibi hobi tehlikeli zanaat, milyonlar döktükten hemen sonra sıkılabilir, sıkıldığınızı kendinize bile itiraf etmeye utanabilirsiniz. Terasa şimdilik dartımızı koyarız, ben de allahtan biraz resim yapıyorum da kurtarıyoruz olayı. Mutlusel de boks kulübüne yazılıp hiç gitmemiş de olsa, onun için de bir kum torbası düşünülebilir.
Ayrıca el diyarlardan bir arkadaşımız da bizimle yaşayacak, biz bu Erasmus arkadaşımıza şimdilik Lisa veya Stefanos diyoruz.
İşte böyle, biz 3 gündür eve gidip boş duvarları öpüyoruz, yerleri yalıyoruz, mutfak dolaplarına tırmanıyoruz, tezgaha uzanıyoruz. Umarız en kısa zamanda siz de gelip duvarlarımızı öpersiniz.