Tuesday, July 20, 2010

Size bir iş teklifim var!

Selam. Benim bir derdim var, bunu çözebilecek olan kişiye para ödülü verebilirim, veya maaş bağlarım. Durum şu; bizim mutfakta duran bir çamaşır makinemiz var. İlk eve taşındığımızda makinemiz yoktu ( ki ilk dediğim; 4-5 ay makinesiz durduk ) ve evin her tarafı çamaşırlarla doluydu. Hadi benimkiler yıkanıyordu ama Mutlusel'in artık giyecek bir şeyi kalmadığından her gün Marmara Butik'ten yeni kıyafetler almak zorunda kalıyordu. Bu işe bir son verip Onur'ların eski makinesini eve getirttik. Bir sürü hayalimiz vardı ama 1-2 ay boyunca Onur'un, oğlundan ayrıldıktan sonraki gün sabahtan bu yakaya geçip piposunu fırlatmaya ve bana küfretmeye üşenmeyen babası, çamaşır makinesini ben bağlayacağım dediği halde bir türlü gelemedi. Artık canımıza tak edince annemden makineyi bağlatmasını istedik. Çünkü bizi hep kazıklamaya çalıştılar bu konuda.
Makineyi bağlamaya gelen adamı yazıklar köşesine oturtmak istedim inanın. Bu kadar mı yazık olabilir bir insan? 90 yaşında, bağıra çağıra konuşan bir herif bu. Makinenin borusuyla gider borusu birleşemeyince boruyu yalayan bir insandan bahsediyorum. Çok profesyonel. Ayrıca kendisi annemin omzundaki kelebek dövmesini görünce '' Niye çaktın o böcüğü?'' diye sordu.
Neyse, sonuçta makine bağlandı, adam içeride makinenin borularını yalaya yalaya takabilmesinin coşkusunu yaşarken, biz de Mutlusel ile içeride sevinçten koltuktan koltuğa atlıyor ve temiz çamaşır kokusunu burnumuzda hissetmeye çalışıyorduk. Ama makineyi denediğimizde çalışmadı. Profesyonel makine bağlayıcısı makineye tekme atınca azcık çalışır gibi oldu, bu sefer de kapağı ya kapanmıyordu ya da açılmıyordu. Sonuçta makineyi oğluna devretti ve ertesi gün makinemiz bağlanmış oldu ve çalışıyordu.
Şimdi '' ve sonra her gün çamaşır yıkadık'' diye bitirmem gerekiyor ama yapamıyorum. Çünkü Mutlusel çamaşır yıkadıktan sonra onları balkona asıyor ve 1 ay orada kalıyor bu çamaşırlar. Sonra 3-4 gün yağmur yağdıktan sonra çamaşırları toplamak için balkona geçiyoruz. Arada çürüyüp düşenler oluyor, alt komşu düzenli olarak getiriyor bu çamaşırları. Yani biz sadece çamaşır yıkayıcılarız; toplayıcı değiliz. Öncelikle, bizim için çamaşır toplayacak bir emekçiye ihtiyacımız var.
Şimdi geliyorum benim sorunuma. Ben geçen gün ilk kez çamaşır yıkadım. Daha sonra çamaşırı çıkartmadım makineden. Unuttum. 2 gün öylece beklediler yuvarlak camdan dünyayı seyrederek. Daha sonra aklıma geldiğinde çok geç olmuştu, o gün iş vardı ve kıyafetimi giymek zorundaydım. Aceleyle çıkardım kıyafetleri, aman tanrım ne pis kokuyorlardı. Küflenmeye başlamışlardı sanırım, havasızlık ve nem bir araya gelince. Korkuyla iş t-shirtümü titreyen ellerle burnuma götürdüm ve yıkıldım. Onu ütüledim, kuruttum, üstüne parfüm boşalttım, havalandırdım, camda silktim. Aklıma gelen her şeyi yaptım ve biraz da olsa kokusu gitti. Ama diğer çamaşırlar boklu boklu kaldılar öyle ve tekrar yıkamaya atmak zorunluluğu ağır bastı. Ama atamadım çünkü yine çıkarmayacağımı biliyordum. En iyisi bütün gün evde olduğum bir zaman yıkayayım da, çıkarıp asmak için bir bahanem (ve zamanım) olsun dedim. Arada 3 hafta geçti. ÇAMAŞIRLARIMI YIKAYAMIYORUM. Ayrıca yıkasam ve çıkartsam da asmayacağımı biliyorum. Allah rızası için, çamaşırlarımı yıkayacak, zamanında makineden çıkaracak ve asacak, sonraki gün de toplayacak biri çıksın. Parası neyse veririz.

3 comments:

  1. ben yaparım para da istemem. bayılıyorum çamaşır yıkamaya ve asmaya. çok ciddiyim.

    ReplyDelete
  2. oha :p nesine bayılıyorsun :))

    ReplyDelete
  3. böle işte. ilginç şeyleri sevebiliyorum Ezgi. napim. seçimlerime baksana:) öperim.

    ReplyDelete