Sunday, July 11, 2010

Çok dokunaklı bir blog daha

Gelen yoğun istek üzerine, bu blog hem daire 5'in fıstık kızlarının maceralarıyla, hem de benim çalışırken yaşadığım absürd şeylerle alakalı olacak (o halde.) Bugün boğaz çalışması vardı, yani İstinye sahiline gittim. Defalarca karşılaştığım bir tepkiyle yine karşılaştım. O da şu: ''Sen bu işi parayla yapıyorsan, yani hem okuyup hem çalışıyorsan seni dinleriz.'' Bu insanlara olay sadece para değil, ben uzun zamandır greenpeace destekisiyim, şimdi de böyle bir işte çalışıyorum dediğimde, ''hıı olmaz o zaman, ben ihtiyaçta yapıyorsun sanmıştım'' diyorlar. (HA?)Bu da çok saçma. Yine bugün sıra sıra uğradığım mekanlardan tekinde bir adam ''aaa sizden de kurtulamıyoruz, önce çay bahçesinde yakaladın beni ve hayır dedim, sonra restoranda yakaladın, şimdi de tavla falan oynamaya geldik ve yine sen!'' dedi. İçimden bütün gün orada burada gezeceğine yararlı bir iş yap bari demek geçti ama diyemedim, kolay gelsin dedim yine. En saçması da şuydu sanırım; yine adamın teki ''greenpeace silahlı bir örgüt olmadıkça destek vermeyi düşünmüyorum'' dedi, ve gayet ciddiydi. Aslında olabilir, tüm bu insanların kafasına silah falan dayamak isteyecek kadar sinirleniyorum bazen. Ama yine de hiçbir zaman bugün keşke çalışmasam veya çok yoruldum dediğim olmadı. Ayrıca 6 günde 25 destekçi yapmanın keyfini anlatamam sanırım, nihayetinde bu saçma sapan tüketim toplumunda, hiçbir derdi olmayan ve verdikleri para/ilgi karşılığında o anda ellerine somut bir şey geçmesini bekleyen insanların arasında kendimi yabancı gibi hissediyorum, bu süper bir şey. Ve çoğu insanın da ellerinde o anda hissedebilecekleri, dokunabilecekleri ve görebilecekleri bir şey istediği için bizi dinlemediğini düşünüyorum, çünkü onlar sadece bir şeyler satın almak istiyor.

No comments:

Post a Comment