Thursday, July 22, 2010

Mutlusel üzerine

Merhaba. Mutlusel blogumuza küsmüş biliyor musunuz? Çünkü bu blogu ikimizin maceralarını yazmak için açmıştım. Mutlusel blogun amacından çıktığını ve artık greenpeace günlüğü gibi bir şey olduğunu savunuyor; yalan. Ben aklıma gelen şeyleri yazıyorum, bence Mutlusel blog yazmayı unuttuğu için kendi suçunu bastırmaya çalışıyor. Benim görevim okuyucularımın istediğini vermektir, hayret bir şey.
Ayrıca Mutlusel şu an tatilde. Ben burada kıçımdan ter akarak yaşamaya çalışırken, vantilatörün düğmesini 2'ye getirmemek için kendimi parçalarken, o denize girip serinliyor ve bu şekilde konuşması hoş değil, evet biraz kıskandım. Bu sene ilk kez tatile gitmedim çünkü. Ama her an gidebilirim tabi ki.
Yine de Mutlusel çılgınını özlemedim değil. Bizim ev Mutlusel'siz çok salak olmaya başladı. Kediyle de tek başıma uğraşmak zorunda kaldım, o ayrı.
Dostlar inanın Mutlusel olmadan hiçbir şey yapasım yok. Fıldır fıldır gezmeyi biliyorum gerçi, ama eve gelip bulaşık falan yıkayasım gelmiyor hiç.
Mutlusel, While you are away, my heart comes undone.

1 comment: