Monday, June 14, 2010

Balkondaki Hain Dutlar

Merhaba herkese.
Geçenlerde 5 aydır bağlanmayan çamaşır makinemiz bağlanıyorken, yine o başımızın belası komşu apartmanın içinde kızlaaaar, heey kızlaaar diye bağırmaya başladı. Biz kapıya çıkınca da '' balkona hiç çıkmıyor musunuz siz?'' diye sordu. Önce balkonun pisliğinden şikayet edecek sandık, biraz çekindik. Meğer bahçedeki dut ağacının dalları bizim balkona ulaşıyormuş, onun da canı çok dut çektiğinden toplamayı önerdi. Sonra da az önce ''ben dut yemek istiyorum'' demek için kapımızı çaldığını anlamamışız gibi konuyu saptırarak ''siz de geri dönüşüm yapıyor musunuz'' falan dedi. Neyse, ertesi gün Mutlusel evde yokken bir dut keyfi yapayım dedim. Balkona çıktım, makarna süzgeçiyle dut topluyordum. Sonra yemek üzere olduğum dutun üstünde yaprak olduğunu sandığım bir şey gördüm, meğer çekirgemsi bir şeymiş. En büyük korkumun böcekler olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum. O korkuyla makarna süzgeçini falan da balkondan aşağı fırlattım. (Artık makarnayı, tencereyi hafif eğik tutup lavabonun içine dökmemeye çalışmak suretiyle süzüyoruz.) Her neyse, bugün bu korkumu yenmem gerektiğine karar vererek yine balkona çıktım. Mutlusel ve Onur, Mutlusel'in gıcırdayan iğrenç yatağını sökmekle meşgulken, ben de dutları önce kontrol etmek kaydıyla topluyordum. Sonra elimi arı soktu. Elimi arı soktu dediğimde, evdekiler yatağın benim vahşi şartlar altında zehirlenerek ölmemden daha önemli olduğuna karar vererek ses çıkarmadılar. Yalnızca Mutlusel ''heh kaşı kaşı o mikroplu tırnaklarınla'' diye bağırarak yatakla ilgilenmeye devam etti. Ben de gittim elime yoğurt sürdüm.Şu an elimin üstünde bir tutam yoğurt var. Yoğurdu severim ama böcekleri sevmem. Sanırım onların da benle bir derdi var.

1 comment:

  1. An itibariyle bir kase dut toplamış bulunmaktayım. Zamanlamam güzel.

    ReplyDelete